Hangi su daha sağlıklı?
Su sağlığımız için hayati önem taşır. Kalp-damar, sindirim, solunum, üreme ve sinir sistemlerinin yanı sıra beyin, böbrek ve karaciğerin düzgün çalışması da yeterli su tüketilmesine bağlıdır. Ayrıca düzenli ve yeterli su tüketimi vücudun toksinlerden temizlenmesini sağlar, kabızlığa ve yüksek tansiyona da iyi gelir. Bu nedenle uzmanlar su tüketimini alışkanlık haline getirmenin yanı sıra içilen suyun sağlıklı olup olmadığına da dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Zira sularda bulunabilen bazı organizmalar, ağır metaller ya da kimyasallar ciddi hastalıklara yol açabiliyor. Peki, suyun sağlıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? Musluk suyu içilir mi? Damacana suyu mu yoksa arıtma suyu mu daha sağlıklı? İşte İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülhane Kamuran’ın bu sorularıma verdiği yanıtlar…
MUSLUK SUYU İÇİLİR Mİ?
Birçok şehirdeki şebeke suları, belirlenen standartlara uygun olarak düzenli olarak kontrol edilir ve arıtılır. Bazı bölgelerde, şebeke suyu kalitesi değişebilir ve kirleticiler içerebilir. Türkiye’de güvenli içme-kullanma suyunun binaya kadar getirilmesi belediyenin görevi ancak suyun bina içindeki yolculuğunda iç şebekeye bağlı olarak kirlenebilir. Bina içindeki su borularının-depolarının mutlaka yenilenmesi ve temizlenmesi gerekir. Evde su arıtma sistemleri kullanmak su içerisindeki mikroorganizmaları uzaklaştırabilir. Ancak bu cihazlar, temizlik ve bakımları ihmal edildiği takdirde sağlığa zararlı bakteriler için üreme ortamı oluşturabilir. Bu cihazları kullananlar arıtma filtrelerinin temizliğine çok dikkat etmeli, ek olarak maden suyu tüketmelidir.
pH seviyesi de önemli
Suyun pH değeri, suyun asidik, nötr veya alkali olma derecesini gösteren bir ölçümdür. Sağlıklı içme suyu genellikle hafif alkali pH değerine sahip olabilir. Genellikle pH seviyesi 7 civarında veya biraz üzerinde olan sular önerilmektedir. Bu değer, suyun hem içebilir hem de vücutta dengeli bir şekilde absorbe edilebilir olmasını sağlar.
İÇME SUYU NE GİBİ ÖZELLİKLERE SAHİP OLMALI?
Sağlıklı su, vücut için gerekli olan kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi elementleri içermelidir. Ancak, mineral içeriği çok yüksek de olmamalıdır. İdeal içme suyu doğal kaynaklardan, temiz nehirlerden veya yeraltı su kaynaklarından gelmelidir. Bu tür kaynaklar genellikle daha temiz ve doğal mineraller içerir.
Bu kriterlere dikkat!
Su temiz, berrak, tortusuz ve tatsız olmalıdır. Bulanık, kötü kokulu veya tadı bozuk olan su, içinde olumsuz özelliklere işaret edebilir. İçme suları, mikro plastikler, ağır metaller, kimyasal kirleticiler gibi zararlı maddeler içermemelidir. Suda nitrat olması aşırı derecede kirlenmiş su anlamına gelir. Su arıtma işlemleri sırasında kullanılan kimyasalların, özellikle klorun, su içerisinde iz bırakmaması veya bu kimyasalların en aza indirilmesi önemlidir. Organik ve biyolojik kirlenmelere karşı, düzenli olarak kontrol edilmeli ve bu tür kirlenmeleri engellemek için uygun önlemler alınmalıdır.
DAMACANA VE PET ŞİŞELER ZARARLI MI?
Belirli markaların üretmiş olduğu damacana suları ise genellikle standartlara uygundur ve suyun kaynağına bağlı olarak mineral içerikleri değişir. Hangi suyun tercih edileceği kişisel tercihlere, bölgesel şartlara ve suyun kaynağına bağlıdır. Bu sular markaya ve suyun kaynağına göre farklılık gösterebilir. Önemli olan, içme suyu kaynağını ve içindeki maddeleri bilmektir. Su şişeleri genellikle pet plastikten yapılır. Bu plastik türü gıda sınıfı olarak kabul edilir ve genellikle sağlık için güvenlidir. Dikkat edilmesi gereken noktalar pet şişelerdeki suyun, doğrudan güneş ışığına, aşırı sıcak veya soğuk ortamlara maruz bırakmamaktır. Güneş ışığı, su içinde bakteri ve alglerin üremesine neden olabilir. Genellikle pet şişeler tek kullanımlıktır. Bir kereden fazla kullanmak içinde bakteri birikimine neden olabilir. Pet şişelerin ve damacanaların üzerindeki üretim ve son kullanma tarihlerine de dikkat edilmelidir.
NEDEN CAM ŞİŞEDEKİLER TERCİH EDİLMELİ?
Cam, suya koku veya tat verme eğiliminde değildir. Bu nedenle, cam şişelerde su depolanırken suyun tadı ve kalitesi genellikle daha iyi korunabilir. Sıcaklık değişikliklerine daha dayanıklıdır ve içindeki suyu dış etkenlere karşı daha iyi koruyabilir. Ancak, seçim yaparken kişisel tercihler, bütçe ve taşınabilirlik gibi faktörler de göz önüne alınmalıdır.