Karşılıksız çekte tarihi rekor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) EVDS sisteminde yayımlanan Takasbank verilerine göre, bir önceki ay karşılıksız çek adedi 8 bin 270 adet seviyesinde bulunurken, Nisan ayında bu rakam yüzde 143 artarak 20 bin 98 adede yükseldi. Karşılıksız çek tutarı 2024 Nisan ayında bir önceki aydaki 5,13 milyar TL'den 11,26 milyar TL'ye çıktı. Geçtiğimiz 2023 yılı Ocak-Nisan döneminde bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan, yaklaşık 5,6 bin keşideciye ait 38 bin adet çekin toplam tutarı 10,8 milyar TL olmuşken bu yıl sadece bir ayda 11,26 Milyar TL’lik çek karşılıksız çıktı.
Peki bu veriler bize ne söylüyor? Avukat Mustafa Zafer, yakın zamanda çekini ödeyemediği için birçok şirket hakkında icra takiplerine girişilebileceğini ve karşılıksız çıkan çeklerin yapılacak icra takipleri sonrasında tahsil edilmeye çalışılacağını söylüyor.
Aynı zamanda eski icra müdürü olan Zafer şöyle devam ediyor: “Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen faiz artışları sonrasında geçen yılın bu zamanlarında çeki karşılıksız çıkan bir borçlu alacaklısına yüzde 10,75 yıllık faiz öderken bugün karşılıksız çıkan bir çek hakkında yapılan takipte alacaklı yüzde 51,75 yıllık faiz talep edebilecek. Borcun anaparasını ödeyemeyen borçluya bir de faiz yükü binmiş olacak.” Avukat Zafer’den bir örnek vermesini istiyorum: “100 bin liralık çeki yazılan esnaf hakkında icra takibine başlandı diyelim. Borcun 3 ay sonra ödeneceği düşünülürse haciz masrafları hariç olmak üzere esnaf 154 bin lira icra dairesine ödemek suretiyle çekini icra dairesinden geri alabilecek.”
KONKORDATO TALEBİ ARTACAK
2024 Ocak ayından bu yana icra dosyalarındaki artış sayısı bankaların kredi musluklarını kapamasıyla hayli yükselmişti. UYAP istatistik bilgi siteminden edinilen verilere göre 2 Mayıs 2024 tarihi itibariyle 21 Milyon 852 bin icra dosyası derdest olup borçlular hakkında işlem yapılmaya devam edilmekte. Avukat Mustafa Zafer yaşanacak bir soruna daha dikkat çekiyor: “Merkez Bankası tarafından açıklanan sektörel bilançolar verisi de çok kıymetliydi. Özellikle gayrimenkul faaliyetlerinde bulunan firmalardaki zarar oranının yüzde 62’ye eğitim sektöründe faaliyet gösteren firmaların yüzde 60, madencilikte yüzde 55, kültür sanat ve eğlence sektöründe ise faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 53’nün zarar gösterdiği verisi paylaşıldı. Tüm bu verilerden hareketle artan faiz oranları, kredi musluklarının kapatılması ve nakit akışlarında yaşanan önemli daralmalar sonrasına özellikle işletme sermayesi olmayan firmaların yakın bir dönemde ekonomik olarak daha fazla sıkıntı yaşayabileceği bununla birlikte konkordato taleplerinde ciddi bir artışın yaşanabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.”
VATANDAŞ KARTINI KULLANAMIYOR
Avukat Mustafa Zafer’e göre, kredi kartı kullanmaması için son 15 ayda azami gecikme faizi aylık yüzde 1,66 seviyesinden 4,55’e, kredi kartı nakit çekim işlemlerinde uygulanan faiz oranın ise yüzde 1,66 seviyesinden yüzde 5,3’ e yükseltilmesiyle vatandaş bitmeyen bir faiz sarmalının içine girdi. Bununla birlikte bankaların kredi kartlarındaki taksit uygulamasını neredeyse kaldırmış olmaları, düşürülen kullanım limitleri ve nakit avans taleplerinin bazı bankalar tarafından hemen hemen yüzde 15 seviyesine kadar düşürülmesi vatandaşın cebindeki kredi kartını da kullanamaz hale getirdi.