‘Namusumuzu lekeledi’ deyip öldürmüşlerdi… Yargıtay kararını verdi

Diyarbakır’da bir eğlence merkezinde çalışan Deniz Ketir (27), 3 yıl önce kardeşi Sezer Ketir (21) tarafından evinde öldürüldü. Olaydan sonra teslim olan Sezer cinayeti kendi başına işlediğini iddia etti. Baba Celal de hem oğluna, hem de kızına üzüldüğünü belirterek olaydan haberi olmadığını ileri sürdü. Şüpheli cinayetle ilgili olay sonrası baba Celal’in telefonu uzunca bir süre dinlemeye alındı.

Babanın telefon görüşmelerinde oğlunu açık biçimde azmettirdiğine dair akrabalarıyla yaptığı görüşmeler tespit edildi. Van’dan Diyarbakır’a ablasını öldürmek için gelen Sezer Ketir’in bizzat babası Celal’in azmettirmesiyle cinayeti işlediği gerekçesiyle baba oğul Ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Ceza iyi hal indirimiyle müebbet hapse çevrilirken, nihai kararı vermek üzere dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderildi. 

EĞLENCE MERKEZİNDE ÇALIŞMASI ÖLÜM NEDENİ OLDU

Yargıtay, sanıklarla ilgili delillerin hukuka uygun elde edildiğini, tam bir vicdani kanaatin hasıl olmasıyla sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya uygun olduğundan bir isabetsizlik görülmediğine dikkat çekti. Deniz’in Diyarbakır’daki bir eğlence merkezlerinde çalıştığı için aile fertlerinin bu durumdan rahatsızlık duyduğu için babası Celal’in ablasını öldürmesi görevini oğlu Sezer’e verdiğine dikkat çekilerek azmettirici suçunun sabit olduğu vurgulandı.

ÇOCUK SAYILABİLECEK YAŞTA OLMASI VE PİŞMANLIĞI

Kardeş Sezer’in babasının bu istediğini yerine getirmek için Van’dan Diyarbakır’a gelerek ablasını telefonla arayıp kendisini ziyarete geldiğini söyleyip güven verdikten sonra evine giderek birlikte yemek yediklerini belirten Yargıtay, iki kardeşin bir süre sohbet ettikleri devamında babasının azmettirmesiyle ablasını kurşun yağmuruna tutarak öldürdüğünü ifade etti. 

Yargıtay, sanık Sezer’in cinayetten sonra yargılama sürecindeki davranışları, duruşmaya yansıyan hal ve tavırları dikkate alındığında pişmanlığının net biçimde gözlemlenmesi, henüz çocuk sayılabilecek yaşta olması, verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerinin lehine indirim nedeni kabul edilerek ağır müebbetten müebbet hapse dönüştürülmesinde bir isabetsizlik görülmediğinin altını çizdi. 

'BABAM ÖLDÜ MÜ' DİYE SORDU

Yargıtay onama kararında, baba Celal’in ise oğlunu ablasını öldürmesi için cinayete azmettirdiğinin telefon dinleme kayıtları ve kızının ifadeleriyle sabit olduğuna işaret etti. Kızı Fidan Ketir’in, “Kardeşim evden çıkınca ablam Deniz’i arayıp dikkatli olmasını istedim. Kardeşim eve dönünce babama, ‘İşi bitirdim’ dedi. Babam ölüp ölmediğini sorunca, ‘Göğsüne ve bel aşağısına sıktım’ dedi. Babam da, ‘Keşke kafasına sıksaydın’ dedi. O da göremediği için vuramadığını söyledi” şeklinde alınan ifadesi de dikkate alındığında doğrudan azmettirici olduğu yönünde kuşku bulunmadığı kaydedildi. 

TELEFONDAKİ GÖRÜŞMESİ DELİL: AİLE ŞEREFİNE LEKE SÜRDÜ

Baba Celal’in dinlenen telefon konuşmalarında cinayeti, “Aile şerefine leke sürüldüğü için” bizzat kendisinin azmettirdiği yönünde itirafta bulunduğu da dikkate alındığında, ablasını öldürme gibi bir düşüncesi olmayan oğlunu, ablasını öldürmesi için azmettirip telkinde bulunduğu, baba Celal’in yoruma dayalı delillerle cezalandırıldığı yönündeki temyiz itirazının reddiyle birlikte verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan hükmün oy birliğiyle onandığı anlatıldı.