Yahya Kemal Mahallesi Vezir Hoca Bulvarı’ndaki 2 bloklu Said Bey Sitesi, 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremde yıkıldı ve enkazında 44 kişi yaşamını yitirdi.
Sitenin yıkılmasıyla ilgili soruşturma aşamasında hazırlanan bilirkişi raporunda asli kusurlu gösterilen tutuklu müteahhit Hasan Çam (53), yapı denetim şirketi sahibi Halil Yıldız (55), yapı denetim görevlisi Yavuz Kaygısız (55) ile tutuksuz sanıklar şantiye şefleri Murat Kaş (39), Halil İbrahim Us (34) ve yapı denetim şirketi kontrol elemanı Melike Yıldız (33) hakkında 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Binanın yıkılmadan önceki hali…
“GÖÇMESİNDE ESASLI ETKEN, PROJEYE AYKIRI İMALATLAR”
Davanın 19 Nisan’da görülen son duruşmasında mahkeme heyetinin, blokların yıkılma nedeni ve bunda kusuru bulunanların tespiti için dosyayı gönderdiği bilirkişi heyeti, raporunu hazırladı.
5 kişilik heyet tarafından hazırlanıp, mahkemeye gönderilen 37 sayfalık raporda, soruşturma aşamasında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden alınan bilirkişi raporuna da atıfta bulundu. Raporda, binanın alt katlarının yıkılmadığına dikkat çekilerek şöyle denildi:
“Heyetimizce yapılan tespit ve değerlendirmeye göre, dava konusu Said Bey Sitesi A ve B bloklarındaki yıkımın/hasarın zemin kaynaklı olmadığı…
İnşaatın tamamlanmasından sonra, zemin kat tavanı galeri boşluğuna, onaylı projesine aykırı olacak şekilde, çelik konstrüksiyon imalatları gerçekleştirdiğinin görüldüğü…
Betonarme projesine aykırı olarak gerçekleştirilen bu çelik konstrüksiyon imalatlarına esas çelik profillerin, zemin kat tavanı galerisindeki kiriş elemanlarına ankraj ile bağlantılarının gerçekleştirilmesi sonucu ilave mesnetlenme yüklerinin oluşumuna sebebiyet verildiği…
Statik/betonarme tasarımında öngörülmeyen bu mesnetlenme yükünün, yapının taşıyıcı sistem elemanlarının davranışını önemli mertebe değiştirdiği ve yatay ötelenmeyi sınırlandırdığı, bunun ise yapının göçmesinde esaslı bir etken olduğu…
Sanık Hasan Çam’ın onaylı betonarme projesine aykırı olarak gerçekleştirdiği bu imalatlar ile göçme arasında teknik açıdan, bir illiyet bağı bulunduğu ve sanık Hasan Çam’ın bu nedenle asli kusurlu olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.”
“TEKNİK AÇIDAN KUSUR ATFEDİLEMEZ”
Diğer sanıklar hakkında da değerlendirilmelere yer verilen raporun devamında ise şöyle denildi:
“Dava dosyası içeriğinde, A ve B Blok yapılarında, taşıyıcı eleman kesitleri, boyuna donatı miktarı, enine donatı miktarı ve aralığının, fiili durumda, onaylı betonarme projesine aykırı olarak gerçekleştirildiğine dair kesin bir saptama bulunmadığı, aksine savcılık aşamasında alınan bilirkişi heyet raporunda, blok yapılarının projesine uygun olarak yapıldığının belirtildiği, ayrıca düşey taşıyıcı kolon elemanlarda kesme durumunun da tespit edilmediğinin saptandığı, bu belirlemelere göre, sanık şantiye şefleri Murat Kaş ve Halil İbrahim Us ile sanıklar yapı denetim firma yetkilisi Halil Yıldız ve uygulama denetçisi Yavuz Kaygısız’ın görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğinin kesin nitelikte söylenemeyeceği, bu nedenle de teknik açıdan herhangi bir kusur atfedilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır”
RAPORUN ARDINDAN 2 TAHLİYE
Raporun da dosyaya girmesinin ardından tutuklu sanıklar Halil Yıldız ile Yavuz Kaygısız’ın avukatları, 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, sanıkların tahliyesine karar verdi.
“TEZLERİMİZ DOĞRU ÇIKTI”
Sitede annesi, babası, kardeşi ve dedesini kaybeden Tuba Erdemoğlu, en başından beri binanın market katından yıkıldığını ve marketi işleten Hasan Çam’ın kusurlu olduğunu ifade ettiklerini, raporun da bu yönde olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Altında marketçi olan bir insan tarafından yapılmıştı bu bina ve duruşmada ‘Ben inşaatın İ’sinden anlamam. Ben sadece finansörüm. Ben sadece malzeme aldım. Yetkili ve bilen insanları işin başına getirdim’ demişti.
Buranın market katından yıkıldığını, yapılan kaçak asma kata saplanan çelik profillerden dolayı yıkıldığını, 2 katta hiçbir şey olmadığını 4 duruşma boyunca ifade ettik. Gelen bilirkişi raporunda da bu tezlerimiz doğru çıktı, zeminden kaynaklı hiçbir problem olmadığı, gerçeklerle gün yüzüne çıktı.
Sanık avukatı, zemin sıvılaşması olduğunu, zeminden dolayı yıkıldığını ifade etmişti. Gelen raporla bu tezleri çürüdü.
Burada bilirkişi raporunda bir eksiklik var. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden gelen raporla Ankara İnşaat ve Mühendisleri Odası’nın hazırladığı raporda yapı denetim firmasının asli kusurlu olduğu söylenirken bu gelen raporda, yapı denetim firması Halil Yıldız ve Yavuz Kaygısız’a yaptıkları işlerden dolayı bir suç atfedilemeyeceği sözünü asla kabul etmiyoruz.
Gerekirse ek bir rapor talep edeceğiz, gerekirse yeniden bir bilirkişi raporu talep edeceğiz. Deprem davaları taksirle açılacak bir dava değil. Cezaların caydırıcı olması için, deprem davalarının olası kasta lazım” diye konuştu.
GÜNDEM
28 Kasım 2024SPOR
28 Kasım 2024GÜNDEM
28 Kasım 2024SPOR
28 Kasım 2024SPOR
28 Kasım 2024GÜNDEM
28 Kasım 2024GÜNDEM
28 Kasım 2024